
Avrupa Mahallesi’ndeki Mutlu Yaşamlara, Yenileri Ekleniyor…
3 aşama olarak planlanan Avrupa Mahallesi, yaşama başlayan ilk iki etabından sonra, şimdi son etabı ile kurgusunu tamamlıyor.
Ankara İnşaat’ın, Ankara’ya bir değer olarak sunduğu proje, 148 konuttan oluşan son etabı ile bu özel yaşamın davetiyesini sizlere de sunuyor.
Avrupa Mahallesi’ne canlılık katan sosyal tesis; kapalı yüzme havuzu, basketbol – voleybol sahaları, çocuk oyun parkı, market, bistro cafe, fitness, sauna, Fin ve Türk hamamları ile yaşamın tüm gereksinimlerine cevap veriyor. Profesyonel bir işletme tarafından yönetilen tesisin giderleri, Avrupa Mahallesi sakinlerinin aidatlarına da yansımıyor.
Tanıdık yüzlerin güvenini yaşatan sıcaklığı, araçlardan arınmış, sakin ve yeşil doğası ile çevreye hakim bir yaşamın önemsendiği
Avrupa Mahallesi; alçak ve yüksek katlı apartmanlardan oluşuyor.
Titizliğin ideallerine yansıtarak projeye hayat veren Murat Artu; mimari çözümleri ile evinizin iç ve dış mekanlarına ait her alanı yaşama kazandırıyor.
Kusursuz kurgusu sayesinde, apartman içinde müstakil bir yaşam konforu sunan bu ayrıcalık, ev sahiplerine özel bir yaşam alanı sağlıyor.
Ankara İnşaat’ın ticari itibarı, güvenilirliği ve her konuda gösterdiği özen, Avrupa Mahallesi’nde ev sahibi olan herkese, doğru bir karar vermenin mutluluğunu yaşattı. Çünkü bu proje, sahip olduğu alanı konutlarla istiflemek yerine, sakinlerini mutlu edecek detaylarla örüldü. Nefes alan çevresi ve geleceğe değer katan yatırım değeri ile şimdi mutlu sakinlerine yenilerini eklemek için sizleri bekliyor.
Eve Dönüş
1960′ların başı. Yer İzmir – Karşıyaka 1704. Sokak. Sokak uzunluğu yaklaşık 300 metre. Bütün evler tek ya da iki katlı ve bahçeli. Henüz hiçbir mahallenin otomobili yok; sokaklar bizim…….
Bahçeler meyve ağaçlarıyla dolu, (Yeşil eriği, çağla bademi hiç unutamıyorum). Bahçeler bizim… Palmiye ağaçlarının tohumu kargilardan oluşturduğumuz üflemeleri silahımızın (Tuh-tuh’un) cephanesi. Mahallenin sokakta büyüyen çocuklarının, bir evin kullanılmayan bodrum odasında üssü var. Çetenin merkezi. Diğer mahalle çeteleri ile yapılan Tuh-tuh savaşlarının stratejileri burada belirleniyor.
1960′ların başında Ankara – Bahçelievler, G.O.P. ve diğer kentlerimiz Karşıyaka’dan pek farklı değiller.
Seneler geçiyor, nüfus artışı, göç, geç kalan nazım imar planları. Kentlerimizdeki evleri yıkıp yerine apartmanları yükseltmeye başlıyor. Yükselen yapı ve konut yoğunluğu otomobilleri düşünmeyince, kent sokakları ¨otoparklar arasındaki binalara¨ dönüşüyor. Sokağa çıkılamıyor. Sokakta yaşam, sokakta eğitim ölüyor. Komşuluk ölüyor. Hatta komşuluk park sorunları yüzünden düşmanlık haline bile dönüşebiliyor.
Alternatif üretim; Toplu konut aracı ile ve onbinlerce yeni konut olarak geliyor. Kent çevresinde (Uydu kent) tünel kalıptan üretilen yüksek bloklar, biraz da alternatif olsun (başka bir kesimi de çekelim) az villa. Otopark imkanı, ortak sahipli geniş yeşil alanlar ve ekonomi insanlarımızı bu yöne doğru kaydırıyor.
Artık, alınabilir fiyatta, bir otoparkı olan, kavgasız bir evimiz var ama sokağımız yok, bahçemiz yok. Yalıtıldık. Kentin çevresinde yer alan bir konut deposu, daha doğrusu toplu yatakhanelerden birindeyiz. Kişiliğimiz ve kentimiz gitti.
¨Bu benim evim değil, benim barınağım.
Belki bir gün Bodrum’da ya da Ayvalık’ta ya da Datça’da……bahçesi olan…???¨
Kabul etmedik, fikren razı olmadık ama bedenen razı olduk.
Bulamadığımız, razı olduğumuz, benimsemediğimiz bu yapıyı kafamızı soktuğumuz şey halinden çıkartıp ¨ev¨ haline getiren büyü neydi?
Yanıtımız şu oldu;
Çevre – Doğa
Çevre – Sokak
Çevre – İnsanlar
Mimari tasarımımızın ana kriterlerini çevreye atfettiğimiz değer oluşturdu.
1. Çevre – Doğa, Her eve insanların kendi bitkilerini yetiştirebileceği yeşil alanlar planladık. Küçük prensler ¨Baobap¨ ağacı dikebilecek. Bu noktaların ev hayvanları için de uygun olduğunu düşündük. Bu yaklaşım bize yapı cephesinde tabiatı görebilme olanağı da sağladı. Karşıdaki ev yeşerdi.
Ve; Işık, ışık, ışık….
Yaşama alanı iki yönden tabiata açıldı; Kendi bahçesine ve balkon aracılığıyla sokağa (Ön ve arka bahçe). Böylece, yaşama mekanına iki farklı yönden de ışık almış olduk.
Dış mekanlarda ise güneşin ve rüzgarın durumuna göre seçenekli bir oturma olanağı sağladık.
2. Çevre – Sokak, Türkiye’de belediyelerimizin hep yapmaya çalıştığı ve yapmayı alışkanlık haline getirdiği ama bir türlü yapamadığı inşaat türüne verilen ad.
Gerçekte bu proje bir sokak projesidir. Bir başka deyişle bina değil sokak yapmaya çalıştık. Binalar sokakları oluşturmanın bir enstrümanı olarak görevlendirildiler. Çünkü biliyoruz ki sokak; Bir mekan olmalıdır.
Sokak; Bir iletişim merkezidir. Sokak; Dünya üzerindeki bütün kentleri beğenip beğenmediğimize karar verdiğimiz yerdir ve sokak; Yayalarındır.
(Sokak; Türkiye’nin en büyük eksiğidir. İsim buradan doğdu; Avrupa Mahallesi)
3. Çevre – İnsanlar, Komşuların birlikte yaşamakla ilgili paylaşması gereken konuları olası sorunlara karşı minimumda tutmayı yeğledik. İşletme olarak bir başkasının eksiğine bir diğerinin katlanması engellendi.
Kişisel bir görüşle bu düşüncelerime bir son vermek istiyorum;
Çocukların sevgilerinde yanlış yoktur, eğer bu projeyi onlar severse herkes sevecek demektir.
O zaman eve çocukluğumuza döneceğiz.
Eve Dönüş
1960′ların başı. Yer İzmir – Karşıyaka 1704. Sokak. Sokak uzunluğu yaklaşık 300 metre. Bütün evler tek ya da iki katlı ve bahçeli. Henüz hiçbir mahallenin otomobili yok; sokaklar bizim…….
Bahçeler meyve ağaçlarıyla dolu, (Yeşil eriği, çağla bademi hiç unutamıyorum). Bahçeler bizim… Palmiye ağaçlarının tohumu kargilardan oluşturduğumuz üflemeleri silahımızın (Tuh-tuh’un) cephanesi. Mahallenin sokakta büyüyen çocuklarının, bir evin kullanılmayan bodrum odasında üssü var. Çetenin merkezi. Diğer mahalle çeteleri ile yapılan Tuh-tuh savaşlarının stratejileri burada belirleniyor.
1960′ların başında Ankara – Bahçelievler, G.O.P. ve diğer kentlerimiz Karşıyaka’dan pek farklı değiller.
Seneler geçiyor, nüfus artışı, göç, geç kalan nazım imar planları. Kentlerimizdeki evleri yıkıp yerine apartmanları yükseltmeye başlıyor. Yükselen yapı ve konut yoğunluğu otomobilleri düşünmeyince, kent sokakları ¨otoparklar arasındaki binalara¨ dönüşüyor. Sokağa çıkılamıyor. Sokakta yaşam, sokakta eğitim ölüyor. Komşuluk ölüyor. Hatta komşuluk park sorunları yüzünden düşmanlık haline bile dönüşebiliyor.
Alternatif üretim; Toplu konut aracı ile ve onbinlerce yeni konut olarak geliyor. Kent çevresinde (Uydu kent) tünel kalıptan üretilen yüksek bloklar, biraz da alternatif olsun (başka bir kesimi de çekelim) az villa. Otopark imkanı, ortak sahipli geniş yeşil alanlar ve ekonomi insanlarımızı bu yöne doğru kaydırıyor.
Artık, alınabilir fiyatta, bir otoparkı olan, kavgasız bir evimiz var ama sokağımız yok, bahçemiz yok. Yalıtıldık. Kentin çevresinde yer alan bir konut deposu, daha doğrusu toplu yatakhanelerden birindeyiz. Kişiliğimiz ve kentimiz gitti.
¨Bu benim evim değil, benim barınağım.
Belki bir gün Bodrum’da ya da Ayvalık’ta ya da Datça’da……bahçesi olan…???¨
Kabul etmedik, fikren razı olmadık ama bedenen razı olduk.
Bulamadığımız, razı olduğumuz, benimsemediğimiz bu yapıyı kafamızı soktuğumuz şey halinden çıkartıp ¨ev¨ haline getiren büyü neydi?
Yanıtımız şu oldu;
Çevre – Doğa
Çevre – Sokak
Çevre – İnsanlar
Mimari tasarımımızın ana kriterlerini çevreye atfettiğimiz değer oluşturdu.
1. Çevre – Doğa, Her eve insanların kendi bitkilerini yetiştirebileceği yeşil alanlar planladık. Küçük prensler ¨Baobap¨ ağacı dikebilecek. Bu noktaların ev hayvanları için de uygun olduğunu düşündük. Bu yaklaşım bize yapı cephesinde tabiatı görebilme olanağı da sağladı. Karşıdaki ev yeşerdi.
Ve; Işık, ışık, ışık….
Yaşama alanı iki yönden tabiata açıldı; Kendi bahçesine ve balkon aracılığıyla sokağa (Ön ve arka bahçe). Böylece, yaşama mekanına iki farklı yönden de ışık almış olduk.
Dış mekanlarda ise güneşin ve rüzgarın durumuna göre seçenekli bir oturma olanağı sağladık.
2. Çevre – Sokak, Türkiye’de belediyelerimizin hep yapmaya çalıştığı ve yapmayı alışkanlık haline getirdiği ama bir türlü yapamadığı inşaat türüne verilen ad.
Gerçekte bu proje bir sokak projesidir. Bir başka deyişle bina değil sokak yapmaya çalıştık. Binalar sokakları oluşturmanın bir enstrümanı olarak görevlendirildiler. Çünkü biliyoruz ki sokak; Bir mekan olmalıdır.
Sokak; Bir iletişim merkezidir. Sokak; Dünya üzerindeki bütün kentleri beğenip beğenmediğimize karar verdiğimiz yerdir ve sokak; Yayalarındır.
(Sokak; Türkiye’nin en büyük eksiğidir. İsim buradan doğdu; Avrupa Mahallesi)
3. Çevre – İnsanlar, Komşuların birlikte yaşamakla ilgili paylaşması gereken konuları olası sorunlara karşı minimumda tutmayı yeğledik. İşletme olarak bir başkasının eksiğine bir diğerinin katlanması engellendi.
Kişisel bir görüşle bu düşüncelerime bir son vermek istiyorum;
Çocukların sevgilerinde yanlış yoktur, eğer bu projeyi onlar severse herkes sevecek demektir.
O zaman eve çocukluğumuza döneceğiz.
Gazi Üniversitesi Çayyolu Semt Polikliniği, Emineller Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Minasera Aldan Hastanesi, ARTE Hekimköy Tıp Merkezi, Çayyolu Güven Hastanesi, Fizyocare tıp merkezi, Düzen Sağlık Grubu Polikliniği, Zekai Tahir Burak Hastanesi Çayyolu Polikliniği, Minesera Aldan hastanesi, Özel Anadolu Ortopedi Ve Travmatoloji Kliniği
75. Yıl Anadolu Lisesi, Tuzkaya Özel Öğretim, Leyla Turgut Anadolu Lisesi, Arte Koleji, Zafer Koleji, Özel Gürçağ Okulları, Özel Bilfen Ankara İlkögretim Okulu, Türk Telekom Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, DEK DOKTORLAR KOLEJİ, Beştepe Koleji, Beysukent Koleji, Abdullah Yüksel İvme Lisesi, Gökkuşağı İlkokulu - Ortaokulu, Türk Telekom Mehmet Kaplan Sosyal Bilimler Lisesi, Mev Koleji Özel Ankara Anadolu Ve Fen Lisesi, Seviye Koleji, Yaşamkent, Anaşehir Koleji, Ümitköy Anadolu Lisesi, Bahçeşehir Koleji Çayyolu Kampüsü, Çayyolu Final Okullari, Akgül Ulusoy Ilköğretim Okulu, Türkiye Noterler Birliği İlkokulu - Ortaokulu, Fevzi Özbey İlkokulu - Ortaokulu, İrem Koç Özel Eğitim Merkezi
Capitale Ümitköy, Angora İş Merkezi, Gordion, Galleria Avm, Arsia Avm, Mesa Plaza, West Gate Outlet Center, Arcadium, Karina Plaza, Arsia Studios & Shopping, Anse, Sarnıç Park AVM, Besa Nova Avm, Beysupark AVM, Dekocity AVM, Hilmi Barlas City Park Yaşam Merkezi, Minasera
© Copyright 2021 | 3DKonut.com inşaat, konut projeleri ve emlak haberleri platformu. | Her Hakkı Saklıdır.